17 Haziran 2017 Cumartesi

KAHVE

Hani türküsü de vardır "kahve yemenden gelir gülü çemenden gelir"...
Size bir fincan kahve ikram edeyim. Türk işi seviyorsan, şöyle bol köpüklü. Sert ve uzun içicilere americano, ama ben daha sertim diyenlere espresso veriyoruz. Herkese göre bir kahvemiz var. Sütlü sevenlere, cappucino ya da lattemiz de var?...
Yani kahve tüm dünyada sevilen ve zekle içilen bir içecektir, ama;
Her kahve aynı tadı taşımaz… Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona gore degişir o kahvenin tadı…
Sahilde oturduğun rüzgarlı bir sonbahar günü, en sevdiğin dostun ağlarken içtigin kahvenin tadı kederlidir… Kahve telvesine yüreginin acısı karışır, buruktur kahvenin tadı...
Bir pazar öğle sonrası annenin “hadi bir kahve yap da içelim” dediği kahve huzurludur… Köpükler annenin göz bebeklerine yansır… Dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir, karşılıksız bir sevginin tadıdır…
Bir gece vakti zil zurna sarhoşken içtiğin kahve düştüğün kuyudan çıkma cabasıdır… Koyu kıvamlı kahverengi bir ipe tutunur çıkarsın, çıktığın an uyuyakalırsın, unutulmuş buruk bir tatdır....
Dostlarla içilen kahve neşedir… Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer, neşe doludur kahvenin tadı…
Tek başına gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır… Acıdır tadı… Ama garip de bir keyfi, şekersiz yavan bir lezzeti vardır, …
Baban için yaptığın kahve sevgi doludur… Çay bardağında, az şekerli… Kahve gibi görünmez sana… Ama sıcaktır dumanı tüter ve kokusu büyülüdür…
Beklemediğin bir anda sana uzatılan kahve başkadır… Isıtır insanın içini, unutulmaz bir tat alırsın…
Yorgun olduğunda içtigin kahve hafifletir seni… Kendine getirir, unutturur günün ağırlığını…
Kahve aynı kahvedir belki…
Köpüğüyle, rengiyle, dumanıyla aynı kahvedir ama içilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer ve tadları degişir…
Her kahve aynı değildir bu yüzden…
Kiminle, nerede ve nasıl içtiğine göre değişir kahvenin tadı da, telvesi de...


Damağımızda kalan 40 yıllık tat adına, kahve tadında kalın...

Hiç yorum yok:

HİÇ BİR ŞEY OLAMADIK,  ÖZENTİDEN BAŞKA...   "Ah Müjgan... Çok arada kaldık biz, Kendimiz olamadık. Tespih elimize, Malboro ağzımıza yak...