4 Mayıs 2017 Perşembe

FOTOĞRAFLARDA YAŞAM...


HAFTANIN FIKRASI

BOŞLARI ALICAM....
Kadının biri kocasını üç erkekle aldatıyormuş, her gün
kocası evden gidince üç adam eve gelir ve kadınla yatarmış. Kadın yine böyle bir günün sonunda adamlardan birisine demiş ki:
- Sen yarın gelirken bir tepsi dolma yaptırıp getir;
diğerine de:
- Sen de bir büyük kap ayran getir demiş.
Diğer adam çok fakir olduğu için ona:
- Sen de... Boşver, sen hiç bir şey getirme demiş.
Ertesi gün gelmiş fakat kadın bugünün günlerden pazar olduğunu unutmuş, eteği tutuşmaya başlamış.
- Eyvaah diyerek kocasının yanına gitmiş.
- Sen bugün kahveye filan gitmeyecek misin?
"Ben evde temizlik yapacağım" deyip kocasını zar zor da olsa
evden yollamış. Kocası gittiği gibi üç adam da eve gelmiş.
Kadın demiş ki;
- Siz hemen gidin. Kocam buralarda!
Tam bunu söylerken zil çalmış. Kadın:
- "Eyvah" demiş, "geldi galiba!"
Adamları sağa sola saklamış ve kapıya bakmaya gitmiş.
Kocasını karşısında görünce
- "Ne oldu?" diye sormuş.
Adam da;
- Yahu karnım çok acıktı. Bana dolma yapsana, canım çok istedi" demiş.
Kadın;
- Allahım bir tepsi dolma olsa da yesek!" demiş.
Elinde dolma tepsisi olan adam çıkıp yanlarına gelmiş.
Kadının kocası şaşırmış.
- Sen kimsin yahu?! diye sormuş. Adam sakin bir şekilde;
- Ben Allah tarafından geliyorum. Karınız dolma istedi. demiş. Ve hemen çıkıp gitmiş.kadının kocası olayın şokunu atlatamadan..
- Yaa tamam da.. demiş bu sefer koca;
- Bu ayransız gitmez. Sen bari bi ayran yap.
Kadın büyük bir sevinçle
-Allahım bir damacana ayran olsa da içsek demiş. Ayranı getiren adam çıkıp gelmiş. Kocası tabii çok şaşırmış.
- Sen de kimsin? demiş.
Adam da diğeri gibi;
- Ben Allah tarafından gönderildim. Karınız ayran istedi
diyerek çıkmış gitmiş.
Kocası hayretler içinde, kendi kendine;
- Bizim karı ermiş mi oldu ki? diye söylenmiş.Kadınla kocası yemekleri yemişler ama üçüncü adam hâlâ saklanıyormuş.
bir saat geçmiş, iki saat geçmiş. üç saat derken, adam dayanamayıp çıkmış yerinden. Kadının kocası bağırmış:
- Ulan sen de kimsin!!
Adamın ağzından şu laflar dökülmüş:
- Ben Allah tarafından geliyorum. Boşları alacam.

RÖPORTAJ



GEL BANA BİR RÖPORTAJ YAPAYIM BEN SANA...
Nedir röportaj...
Röportaj herhangi bir kuruma yada bir mekana gidip orayı gezerek ya da konuğun stüdyo veya gazetede özel konuk odasında düşüncelerini resim ve yazıyla bütünleştirdiği metne denilmektedir. Yani ince eleyip sık dokumaktır...
İyi güzel de şimdilerde izlediğim TV kanallarında, ya da okuduğum gazetelerde yapılan röportajları, vay be diyorum, gözümün önüne geliyor zamanımızda yapılan röportajlar da kendi kendime, "ölmüş bu melek ölmüş oğlum" demekten kendimi alamıyorum...
Eskiden böylemi yapılırdı röprtajlar, siyasetçisi olsun, sanayici iş adamı olsun, artisti, sanatçısı oturdumu röportaj yapanın karşısına iğneden iğliğe sorulan sorulardan boncuk boncuk terlerdi. Sorular korkusuzca sorulur cevaplar net ve tatminkar olurdu.
Kolay değildi öyle kaçamak cevap vermek, kolay değildi işini sevrek yapan halka doğruları aktarmaya çalışan gazetecinin karşısında kem küm etmek...
Saygındı gazeteci, bir ayrıcalığı vardı, namuslu düzgün adamdan gazeteci olurdu, aldığı maaşının hakkını vermek için kalemini sadece doğruları yazmak için kullanırdı... Tabiki sorduğu sorular en incesinden olacak, yazdığı doğrular karşısında sevilerek okunacak, yaptığı röportajlar pür dikkat dinlenecekti..

Bir bilgi, bir yetenek, bir eğitim ister gazetecilik..
Bakıyorum da şu son dönemlerde yapılan röportajlara, yazılan köşe yazılarına ne lan bu ortalık hababam sınıfı gibi, al gülüm ver gülüm, yağcılardan geçilmiyor, gelen konuk sorulacak soruları beraberinde getiriyor asla başka soru sormayacaksın diyor.. Yemişim böyle röportaj yapmayı...
Gel bana bir röportaj yapayım ben sana, donuna kadar terletmezsem röportaj demem ben ona...

2 Mayıs 2017 Salı

ATLARIN BÜYÜLÜ DÜNYASI



Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz…
Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz.
Fakat sanatkar olamazsınız.

             Gazi Mustafa Kemal Atatürk







RENKLERİN KRALİÇESİ
  'NAZAN PAMUK'
İstanbul doğumlu olan sanatçı Almanya’da geçen çocukluk yıllarında resimle tanıştı. Türkiye’ye döndükten sonra Temel Sanat Eğitimi Uygulamalı Resim Bölümünden iyi dereceyle mezun oldu. Uzun yıllar çalışmalarını evinde, kendi atölyesinde ve akademisyen Yavuz Deniz atölyesinde sürdürdü. Bakırköy Sanat Merkezi (BSM), Bakırköy Kültür ve Sanat Merkezi (AFEM), Taksim ART Gallery ve kendi atölyesi bünyesinde sanat eğitmenliği yaptı.
Çeşitli müzayede ve galerilerde eserleri sergilenmiş olan sanatçı yurtiçi ve
yurtdışında düzenlenen kişisel ve karma sergilerde eserlerini sanatseverlerle  paylaşmayı sürdürüyor. Ressam Nazan Pamuk, sürrealist ve fantastik tarzıyla öne çıkan eserlerinde ağırlıklı olarak figür üzerinde çalışıyor. Nazan Pamuk kendisini etkileyen toplumsal durumları veya tanık olduğu, etkisinde kaldığı görüntüleri kendi kadrajında hayal edip tuvale dökmesiyle biliniyor. Sanatçı duyarlılığı ve bilinciyle sürdürdüğü sanat yaşamında toplumsal konuları odak noktasına koyarak zihnindekileri paylaşmaya çabalıyor.
Sanatseverlere görsel şölen sunmanın yanı sıra insanları düşündürmek, topluma mesaj vermek motivasyonuyla aralıksız üretmeye devam eden ressam Nazan Pamuk "Atların Büyülü Dünyası" Koleksiyonunu genişleterek 10-23 Mayıs tarihleri arasında Eskişehir’de 24. sergisini sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.


İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.
                                   Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir.
                                  Gazi Mustafa Kemal Atatürk



Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.
                                 Gazi Mustafa Kemal Atatürk



Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
                                                     
                Gazi Mustafa Kemal Atatürk

HİÇ BİR ŞEY OLAMADIK,  ÖZENTİDEN BAŞKA...   "Ah Müjgan... Çok arada kaldık biz, Kendimiz olamadık. Tespih elimize, Malboro ağzımıza yak...