8 Nisan 2017 Cumartesi

KENDİMİZ OLAMADIK...

Neden böyle bir toplum olduk, kabullendik mi yoksa zorla mı kabul ettirdiler, ya da işimize geldiği için mi bu durumdayız...
Aslında okumayı, öğrenmeyi sevmeyen bir toplum olduğumuzdan, zoru sevmeyip işin kolayına kaçtığımızdan...
Sual sormayı beceremedik, sorulan soruları iyi algılayamadık. hep bir bilenimiz oldu cahil kaldık, cehaletin karanlık koridorlarında kaybolduk...
Çevremize baktığımızda herkesin hayattan beklentisinin minumum düzeyde olduğunu görebiliriz. Gençken parıldayan gözlerin ışığının yıllar geçtikçe söndüğünü görürüz. Karamsarlığın içine düşüp hayatın hayal ettiğimiz kadar toz pembe olmadığını söylemeye başlarız. Aslında her birimiz hayallerimizi gerçekleştirecek potansiyele sahiptik. Sadece kendimizi tanımadık. Kim olduğumuzu bilemedik. Neticede bugün bir çoğumuz hayatı günlük yaşamanın gayretindeyiz. Bizlerin bu hale gelmesinin sebebi küçükken hayatı daha toz pembe görüyor olmamız değil, büyüdükçe kendimizi tanımamız gerekirken aksine kendimize yabancılaşmış olmamızdır.
Boş levhayı bizler doldurmadık, başkaları doldurdu. Bunu yaparken kendi yöntemlerini denediler. Kendi doğrularıyla şekillendirdiler. Kendi çizdikleri yolu takip etmemizi istediler. Bizler hayatın en başında harika umutlarla başladığımız bu serüvende zamanla bize sunulan rolleri benimsemek zorunda kaldık. Kimimize bu kalıplar dar geldi ve kimimiz içinde boğuldu. Kimine uydu. Kimi kalıbına sığmayanlar ise tarihe mal oldu.
"CEHALETİN KÜLTÜRÜNE KİTAP GEREKMEZ" demiş S. Santayana....
İşte bu yüzden bizlere sorarmış gibi yapıyor ama sormuyorlar, kendi bildikleri yola toplumu sokmaya çalışıyorlar...

Keyifli hafta sonları olsun...

Hiç yorum yok:

HİÇ BİR ŞEY OLAMADIK,  ÖZENTİDEN BAŞKA...   "Ah Müjgan... Çok arada kaldık biz, Kendimiz olamadık. Tespih elimize, Malboro ağzımıza yak...